Öncelikle tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi kadınlar günü’nü kutluyor, kadınlarımızın hayatın her alanında erkeklerle eşit olduğu bir Türkiye’de hep birlikte yaşayabilmeyi diliyorum. Bugün ülkenin en önemli sorunlarından biri olan yoksulluğa ilişkin bir takım ayrıntıları sizlerle paylaşacağım. Bilindiği gibi TÜİK geçtiğimiz hafta içinde, 28 şubatta Gelir ve Yaşam koşulları Araştırmasının 2009 yılı sonuçlarını açıkladı. Bu rakamlar yazılı ve görsel medyada da ele alındı ancak, hak ettiği ilgiyi göremedi. Ancak bu durumun Sayın Erdoğan’ı çok kızdırdığı belli. Çünkü TÜİK bu rakamları yayınladıktan 4 gün sonra başka bir araştırma daha yayınladı. Bu araştırmaya göre 2010 yılı, AKP iktidarı döneminde, insanların en mutlu ve umutlu olduğu yıl olmuş. Öyle görünüyor ki TÜİK bu araştırmayı sadece AKP yöneticileri arasında yapmış ve Sayın Erdoğan’ın korkusundan bu ikinci çalışmayı üretmek zorunda kalmış… Halbuki ülkemizde yoksulluğun giderek derinleştiği, toplumsal ve bireysel trajedilerin arttığı, bir dönemden geçiyoruz. Bu ülkede bebekler açlıktan, babalar evlerine ekmek götürememenin verdiği çaresizlikten yaşamlarını yitiriyor. Biliyorsunuz Hükümete göre 2009 krizi Türkiye’yi teğet geçen bir krizdi. Eğer durum böyleyse bu ülkede ne bebekler açlıktan, ne de babalar evlerine ekmek götürememenin verdiği çaresizlikten yaşamlarını yitirmemeliydi…. AKP ve temsilcileri ekonomide yaratılan mucizelerden ve nereden nereye hikayelerinden bahsediyorlar. Fakat artık mızrağı çuvala sığdıramıyorlar. Devletin filtrelerden geçirilen resmi istatistikleri bile bu ülkede yaşanan ekonomik ve sosyal tahribatı saklayamıyor. Yaratıldığı iddia edilen ekonomik mucizenin ve teğet geçen krizin detaylarını son resmi verilerle aktarmak istersek ;2009 yılına ilişkin Türkiye’de gelir ve yaşam koşulları araştırma sonuçlarına göre ; • Türkiye’de yoksul sayısı, kriz döneminde (2007-2009) 1 milyon 70 bin kişi arttı ve 17 milyon 123 bin kişiye çıktı.• Yoksul nüfusumuz 2 tane Avusturya ediyor.• Yine teğet geçen krizde gelire göre yoksul sayısı Kahramanmaraş nüfusu kadar arttı…• Türkiye’de her 4 kişiden biri yoksul..• Türkiye’de en yoksul 14 milyon kişinin aylık kullanılabilir ortalama geliri 548 TL. en zengin 14 milyon kişinin aylık ortalama geliri 4081 TL.dir. En zengin ile en yoksul 14 milyon kişinin geliri arasında 7,5 kat var… 2008 de bu fark 7 kattı…• Eşdeğer gelir ölçütüne göre de bu fark 8’den 8,5 kata çıktı. Sokağın ve evlerin ekonomisi açısından daha çarpıcı sonuçlar ise rakamların detaylarında gizli. 2009 ‘DA TÜRKİYE’NİN TOPLAM NÜFUSU 70 MİLYON 500 BİN KİŞİ. BU NÜFUSUN : • Yüzde 87’si, yani 62 milyon kişi evinden uzakta 1 hafta bile tatile çıkamıyor.• Yüzde 89’u, yani 62 milyon 429 bin kişi ev masraflarının yüksekliğinden şikayetçi.• Yüzde 61’i, yani 42 milyon 700 bin kişi iki günde bir yemeğine et, tavuk ya da balık katamıyor..• Yüzde 63’ü, yani 44 milyon 100 bin kişi beklenmedik bir harcama çıktığında bunu karşılayamıyor….• Yüzde 42’si, yani 29 milyon 800 bin kişi çatısı sızdıran, duvarları nemli, çürümüş çerçeveli evlerde oturuyor.• Yüzde 56’sı yani 39 milyon 600 bin kişi borç ve taksit ödemelerinden şikayetçi.• Yüzde 38’i yani 26 milyon 700 bin kişi karda kışta evini ısıtamıyor.• Yüzde 82’si yani 58 milyon kişi evindeki eski mobilyayı değiştiremiyor.• Yüzde 44’ü, yani 31 milyon kişi kendine yeni elbise alamıyor. YİNE BÖLGELER İTİBARİYLE BAKTIĞIMIZDA ; Akdeniz bölgesinde son bir yılda yoksul sayısı 429 bin kişi artarak, 1 milyon 860 bin kişiye çıkıyor. Dünyanın en bereketli topraklarının olduğu Akdeniz hızla yoksullaşıyor. • Yine Güneydoğu’da aynı dönemde yoksul sayısı 161 bin kişi artıyor ve 1 milyon 548 bin kişiye ulaşıyor..• Batı Anadolu’da bir yılda yoksul sayısı 157 bin kişi artarak, 1 milyon 388 bin kişi oluyor..• Tüm bu rakamlar Türkiye’de yoksulluğun ve hem kişi hem de bölgeler bazında gelir dağılımında adaletsizliğin derinleştiğini ortaya koyuyor.• Artık mızrak, çuvala sığmamaktadır. Çözüm sosyal devletin yeniden ayağa kaldırılmasıdır. İş yaratan, halkı kucaklayan yeni büyüme stratejisine geçilmesidir.• Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok açık, net ve kesin bir biçimde ifade ediyoruz. Türkiye’de yoksulluk sorununu biz çözeceğiz. Aile sigortası projemizle Türkiye’de yoksul bırakmayacağız. Bu ülkede ihtiyacı olan her vatandaşımız, bir vatandaşlık hakkı olarak, insan onuruna yakışır bir biçimde bu sigortadan yararlanacak. Bu ülkede bebekler açlıktan, babalar çaresizlikten ölmeyecek…