Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Yalova İl Temsilci Faruk Tezcan, “Toprak varlığı ve arazi kaynaklarımızın sürdürülebilirlik ekseninde yönetilmesi, yaşam kalitesinin korunması ve uzun vadeli hedeflere odaklanan kalkınma stratejileri açısından hayati önem taşımaktadır” dedi. Tezcan, gazetecilere yaptığı açıklamada, her yıl 11-17 Haziran tarihlerinin Toprak Bayramı olarak kutlandığını anımsatarak bu tarihlerin, kamuoyu nezdinde tarım arazilerinin korunması hedefi doğrultusunda farkındalık yaratılması için önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. Yaşamın kaynağı olan toprağın önemini vurgulayan Tezcan, tarım arazileri ve toprak varlığının risk altında olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti: “Toprak varlığı ve arazi kaynaklarımızın sürdürülebilirlik ekseninde yönetilmesi, yaşam kalitesinin korunması ve uzun vadeli hedeflere odaklanan kalkınma stratejileri açısından hayati önem taşımaktadır. Bu gerçeğe rağmen, erozyon ve benzeri doğal yitim süreçlerinin yanı sıra doğal kaynakların korunmasını gözetmeyen kalkınma süreçleri neticesinde son dönemde toprak varlığımız ve arazi kaynaklarımız yoğun bir tahribat ile karşıya karşıyadır. Tarım arazilerimizin azami sınırlarına ulaştığı ve bir dekar yeni arazi olanağının kalmadığı düşünüldüğünde, gelecek kuşaklarımız ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. Ülkemizde, alt yapının götürüldüğü her arazide her türlü yatırımın gerçekleştirilmesi mümkün olmasına karşın tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı giderek hızlanmıştır. Miktar bakımından kısıtlı hale gelmiş tarım arazilerimiz, çölleşmeden kirlenmeye kadar üretim gücünün azalmasına yol açan bir dizi yeni sorunla karşı karşıyadır. Bütün bu olumsuz koşullara rağmen, toprak ve arazi varlığımız bakımından Umutlu olmayı gerektirecek önemli bir gelişme yaşandı. Uzun dönemden bu yana devam eden ve giderek ağırlaşan tarım arazilerimizin parçalanması sorunu, 30 Nisan’da TBMM’de kabul edilen tasarının, 6537 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” olarak yasalaşmasıyla çözüm anlamında önemli bir adım atılmıştır.”
