Paşaköy’de bulunan kemiklerin 2005 yılında Samanlı Köyü’nde kaybolan 25 yaşındaki Fatih Geçer’e ait olduğu İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nde yapılan incelemelerin ardından kesinleşti. Talihsiz gencin cenazesi Pazar günü Öğlen Namazı’nın ardından Samanlı Köyü’nde toprağa verilecek. 2005 yılında birden bire ortadan kaybolan Fatih Geçer tüm aramalara rağmen bir türlü bulunamıyordu. Kayıp genci bulmak için kör kuyular bile boşaltılmış ancak bir türlü izine rastlanamamıştı. Ta ki Ocak 2012’de 2006 yılında yine Samanlı’da işledikleri başka bir cinayetin ortaya çıkmasıyla Erkut Acar (33) ve Hüseyin Demir (27) isimli şahısların yakalanmasına kadar. İki katil zanlısı yakalanmalarının ardından polise verdikleri ifadelerinde önce kayıp Fatih Geçer’i de kendilerinin öldürdüklerini, ardından da yer gösterme tatbikatı sırasında cesedini Paşaköy’de ormanlık araziye attıklarını itiraf etmemişlerdi. Zanlıların ifadeleri doğrultusunda Yalova Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nce oluşturulan özel ekip tarafından aynı gün cesedin atıldığı iddia edilen yerde insana ait 5 adet kaburga kemiği, 2 adet omurilik kemiği, bir gömlek yakası, aynı gömleğe ait iki kol ve kol düğmeleri bulmuştu. İlk bulguların ardından kısa bir süre sonra İstanbul’dan getirilen Labrador cinsi ceset arama detektör köpeği Ceku’ya da arama yaptırılmış ancak, başka bulgulara ulaşılamamıştı. Bulunup incelenmek üzere İstanbul Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğü’ne gönderilen kemiklerin yapılan testlerin sonucunda Fatih Geçer’e ait olduğunun kesinleşti. Bulunan kemiklerin yıllardır aradıkları oğulları Fatih’e ait olduğunun kesinleştiğinin kendilerine bildirildiğini belirten gözü yaşlı baba Fethi Geçer, “Sevinsek mi, üzülsek mi bilemedik. Annesi de ben de yıllardır hep çıkıp gelecek diye bekledik. Kemikleri bize teslim alabileceğimiz söylendi” dedi. Yıllardır yolunu gözledikleri evlatlarını Pazar günü Öğlen Namazı’nın ardından toprağa vereceklerini belirten Fethi Geçer, “En azından oğlumun artık bir mezarı olacak. Annesi hala şokta. ‘Biz öldürdük’ deyip, birbirlerini suçlamışlardı ama ne diyeyim, ben de annesi de hep çıkıp gelecek ümidi ile yaşadık. Rapor kesinleşinceye kadar hep içimizde bir umut vardı. Ne yapalım kader böyleymiş” diyerek gözyaşı döktü.
Benzer Haberler
Gündemden Haberler
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.