11 yaşında amansız bir hastalığa yakalanarak felç geçirdi. Vücudunun hiçbir yerini hareket ettiremiyordu. Yılmadı, eğitimine devam etti. O genç kız 9 yıl sonra mucizevi bir şekilde iyileşti ve üniversiteyi de kazandı. Çoğu kişinin hayatla bağlarını kopartan hastalıktan kurtulan Ayşe Kısa artık geleceğin avukat, savcı adayı.Yalova’da 11 yaşında geçirdiği rahatsızlık sonucu vücudunun hiçbir yerini kullanamayan, doktorların iyileşmesine imkân vermediği Ayşe Kısa, 9 sene sonra ayağa kalktı ve dışarıdan bitirdiği ilköğretim ve lise öğreniminin ardından üniversite sınavında da başarılı olarak hukuk fakültesini kazandı.Şu anda 22 yaşında olan Ayşe Kısa, 1998 yılında geçirdiği rahatsızlık sonrası yatağa bağımlı hale geldi. ‘Transvers miyelit’ adlı iltihabi bir omurilik rahatsızlığı teşhisi konan genç kız bu nedenle ilköğretim 5. sınıftaki öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Bu esnada pek çok hastanede hastalığına çare arayan Ayşe Kısa, vücudunun hiçbir uzvunu kullanamadan yatağa bağımlı bir hayat sürdü. Uzun süren araştırmalara rağmen bir türlü iyileşemeyen Ayşe Kısa, son olarak 2006 yılında İstanbul’daki bir doktor tarafından yoğun bir fizik tedaviye alındı. Dr. Halil Algan ve Fizyoterapist Mustafa Yığılıtaş’ın yardımlarıyla adeta bir mucize eseri ayağa kalkan genç kız yeniden yaşama dönerek bir senelik tedavi sonrası yürümeye başladı.11 yaşında kestiği eğitimine hastalığı esnasında 2 sene kadar ara veren Ayşe Kısa, ilköğretim ve liseyi dışarıdan bitirdi. Annesinin sırtında ya da sedyeyle geldiği sınavları teker teker geçerek Açık Lise’yi 100 tam puanla bitiren başarılı genç kız, bu sene girdiği ÖSS’de başarılı bir netice alarak Yakındoğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne bölümüne yerleştirildi.Ayşe Kısa, ek yerleştirmeler sonrası kazandığı üniversite sınavının sevincini eski öğretmeni olan ve şu anda Yalova Lisesi müdürlüğü görevini sürdüren Rıdvan Acar ile paylaştı. Hastalığın bel ağrısıyla başladığını ve bir süre sonra tüm vücudundaki kasların tutulduğunu ifade eden Ayşe Kısa, “Bir süre sonra doktorlar hastalığın ancak bu kadar tedavi olabileceğini söylediler. Ancak ben yılmadan araştırmaya devam ettim. 2006 yılında şu anki doktorumu buldum. Çok şükür tedaviler cevap verdi. Yoğun bir fizik tedavi geçirdim. Günde 8 saat doktorun bize verdiği hareketleri yapıyorduk. Yoğun bir uğraş sonucunda bu noktaya geldim. 2007 yılında ilk kez ayaklarımın üzerine basabildim” diyerek hastalık sürecini anlattı.Eğitimini kesmeyi asla düşünmediğini ifade eden Ayşe Kısa, kendi durumunun örnek teşkil etmesini istediğini belirterek şöyle devam etti:“Hastalığının düzelmeyeceğine inanan insanlara da örnek teşkil etmesini isterim. Bir şeyin olmasını çok istiyorsan önce inanmak gerekir. ‘Bu uğurda yapabileceğim her şeyi yaptım’ diyebileceksin. Ben de öyle yaptım. O süre içinde de iyi ki umudumu kesmemişim. Açık öğretimden eğitimimi tamamladım. Bıraksaydım eğitimi 5. sınıfta olacaktım. Evde kendim yatarak çalıştım. Yılda iki sefer sınavlara girdim. Araştırdım, bekledim, olacağına inandım”İlk defa girdiği üniversite sınavlarında başarılı olduğuna çok sevindiğini söyleyen genç kız, “Beni gören herkes inanamıyor. Bu sen misin gibi tepkiler aldım. Bana sen bir mucizesin diyorlar. Amacım hukuk eğitimini tamamlayarak başarılı bir hukukçu olmak” dedi.Ayşe’nin çok azimli bir öğrenci olduğuna inanan eski öğretmeni Rıdvan Acar ise “Ayşe hiçbir zaman hastalığını kabullenmedi. O kadar kabullenmedi ki sınav kitapçıklarında özürlü kısmını işaretlemiyor, yardım taleplerini geri çeviriyordu. Sınavlara annesinin sırtında gidip geldi. Azminden dolayı kutluyoruz ilk başta. Başarısız olan ve başarısızlığına bahane bulan öğrencilere bir örnek olması lazım. Keşke hastalığının süreci kameraya alınsaydı şu anda okullarda ders olarak, seminer olarak gösterilecek bir belgemiz olurdu” diye konuştu.Başarılı öğrenci Ayşe Kısa, kendisi üzerinde emeği geçen öğretmeni Rıdvan Acar ve diğer tüm öğretmenlerine teşekkür etti.
