Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi minik hastaları için yeniden düzenlendi. Çocukların kendi hayallerini anlatması üzerine sağlıkçılar, hastane duvarlarına resimler çizdi. Ağustos ayında hizmet vermeye başlayan Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi ile hastaların başka illere sevklerinin önüne geçildi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Büşra Bulut, ağustos ayından itibaren 100’den fazla hastayı kabul ettiklerini belirterek, “Hastane sevklerimiz azalmış durumda. Çocuk yoğun bakım ünitemiz ikinci basamak olup solunum sıkıntılı yatan hastalarımız oluyor. Yüksek akış cihazı ihtiyacı olan hastalarımızı burada takip ediyoruz. Bazı sendromik hastalarımız oluyor. Artık onların da sevki gerçekleşmiyor, burada takip ediyoruz. Geri dönüşlerimiz iyi. Burada hastalarımız annelerle beraber kalıyor” dedi.
Çocukların kendilerini daha iyi hissetmeleri için yoğun bakımı renklendirdiklerini anlatan Dr. Bulut, “Çocuk yoğun bakım ünitesi deyince insanlar korkar ama burada çok tatlı bir ekibimiz var. Hemşire ekibimiz burayı çok tatlı hale getirdi. Kendi imkanlarımızla burayı boyadık. Burada hemşire arkadaşlarımız onlara anne şefkatiyle yaklaşıyorlar. Aileler de çok memnunlar. Çocukların dilekleri üzerine bu duvar resimlerinin çizimlerini yaptık” ifadesini kullandı.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Taner Adıgüzel ise daha önce Yalova’da çocuk yoğun bakımının açılmasının bir hayal gibi olduğunun altını çizerek, “Bir şekilde bunu hayata geçirdik. Hem başka şehirlere çocuklarımızı gönderip orada mağdur olmalarının önüne geçtik hem de Yalova için özellikle kışın çok fazla gördüğümüz solunum sıkıntısı olan ya da yazın çok ciddi sıvı kaybına neden olan ishallerde çocuklarımızı gönül rahatlığıyla, anne şefkatiyle, anne yanında takip edebileceğimiz bir alan oluşturduk” dedi.
Yoğun bakım ünitesinde bir duvarda yapılan resme el izi bıraktıklarını da anlatan Adıgüzel, şöyle konuştu:
“Bu el izleri herkesin emeğinin el izleri. Burada çocuklar yoğun bakım kasvetinden daha uzak bir noktada sağlık hizmeti alabilsinler diye onlara ait, onların taleplerine uygun olarak burayı bir aile ortamına çevirmeye çalıştık ve halen devam ediyoruz. İşimizi keyifle yapıyoruz. Stresli, yoğun bir iş ama işin içerisine biraz renk katmak, mizah katmak her şeye iyi geliyor. O açıdan gayet keyifli bir ekiple güzel bir şekilde işimizin hakkını veriyoruz. Yoğun bakım olduğu için özellikle yaşı büyük olan çocuklar geldiklerinde gördükleri, duydukları yoğun bakıma benzetmiyorlar. Bu onlarda büyük stres oluşturuyordu ama buraya gelip kaldıktan sonra hem odaların konforu hem hemşire hanımların anne şefkatiyle, bir arkadaş gibi yeri geldiğinde davranışlarından dolayı buradan her giden geldiklerinden çok daha farklı hislerle, çok daha mutlu bir şekilde buradan ayrılıyorlar. Sağlık hizmetlerinde o şefkati çocuklara hissettirebilmek, duyguyu verebilmek çok değerli, çok kıymetlidir.”