1. Haberler
  2. Siyaset
  3. COŞKUN ,MEMURLARLA BİR ARAYA GELDİ

COŞKUN ,MEMURLARLA BİR ARAYA GELDİ

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AK Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun, Yalova Eğitim Bir Sen ve Memur Sen’in düzenlediği kahvaltıda sendika üyeleri, kamu kurum müdürleri ve amirleri, okul müdürleri ve memurlarla bir araya geldi. Konuşmasında önemli noktalara değindi, sendika üyelerine önemli açıklamalar yaptı.EĞİTİM BİR SEN YENİ YÖNETİMİ TEBRİK ETTİ“Önceki sendika başkanımız ve yeni sendika başkanımızla beraber önceki ve yeni yönetimlerini aramızda görüyorum, önceki yönetime ve önceki yönetimlere hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum, yerinde ziyaret edip hayırlı olsun desek te burada yeni sendika yönetimine de bir kez daha başarılar diliyorum. İnşallah, daha iyi hizmetleri daha güzel çalışmaları ve işleri Yalova’mız ve milletimiz adına yapmalarını diliyorum.”KAMU SORUMLULUĞUNDA MÜDÜR VE AMİRLERE ÖNEMLİ HATIRLATMALAR YAPTI“Sorumluluğunu aldığımız kamu görevleri gerçekten her şeyin üstünde ve ötesinde olmalıdır. Ben çok önemsiyor ve ciddiye alıyorum. Şahsi işlerinizi, ailevi işlerimizi ötelediğimiz, ertelediğimiz zaman bunun bedelini aile bireylerimizle birlikte sadece biz öderiz. Kamu sorumluluklarımızı ve görevimizi ertelediğimiz zaman onun bedelini yaşadığınız belde, ilçe, il öder, yaşadığınız ülke öder. Onun için kamu görevlerimiz bu denli önemli görevlerdir. Bazen bir şeyi zamanında yaptığınızda neticesi sizde çok etkili olamayabilir ama tersini düşünürsek yapmadığınız zaman onun neticesi nasıl etkiler, olayı böyle değerlendirmemiz gerekir. Bu yüzden milletimiz adına ne kadar önemli yerlerde olduğumuzun farkında olmalıyız. Bizden görev bekleyenlere bihakkın vermemiz gerekenleri vermek gibi bir mecburiyetin içerisindeyiz. Kamuda zaman zaman tabii ki değişiklikler, yenilikler olacak. Gidene farklı bir gözle gelene farklı bir gözle bakmayız, bakmamalıyız. Gidene teşekkür ederek, yaptıkları az çok bakılmaksızın hainlik etmediği, ihanet etmediği sürece, kötü bir iz bırakmadığı sürece herkes karınca kararınca bir şeyler yapmıştır. Gelene de destek veririz, dua ederiz, başarılı olması için her gerekeni yaparız, yapmalıyız. Yalova’mızda da bir hayli değişiklikler oldu. Yorulan arkadaşlarımız iyi olmalarına rağmen, belki kendi istekleri ile değişti, belki değişmesi gerekenler olduğu için değişti, yenilendi. Ama neticesinde burada bulunan kadro yeni bir heyecan, yeni bir kan, yeni bir can getirmesi için milletimize hizmet etmek için bir araya geldi. Aldığı bayrağı daha yukarılara taşımak gibi bir durumumuz, bir sorumluluğumuz var. Niyetimiz budur, bu olmalıdır. Yoksa hiçbir arkadaşımızla çıkar beklentisi içerisinde olarak, akraba ilişkileri gözeterek ne de başka bir duygusal yakınlık göstererek hareket etmedik, asla etmeyiz, edilmesine de müsaade etmeyiz. Sadece ve sadece daha güzeli, daha iyisi ve ilerisini nasıl elde ederiz düşüncesiyle hareket ederiz.”SİYASETTE VE BÜROKRASİDE BAŞARI EKİPLE GELİR“Siyasette bir ekip mantığının oluşmasını önemsemişimdir. Bir inanç birliği, ahlak birliği olan ama renkliliği, çeşidi ve farklılıkları da olan, değişik düşünceleri görüşen ama fikir birliği yapan ekip çalışması ile birbirimize güç veririz. Birbirimize saygı duyarak, birbirimizi kabullenme gibi bir anlayışımız ve mantığımızın olması gerekmektedir. Tek kırmızıçizgimiz birbirimizi itmemek, saygı sınırlarını aşmamak daha ötesinde birbirimizi yok saymaktır, bunların olması enerjimizi alır, başarımızı olumsuz etkiler. Siyasete girerken de bir şehri omuzlayacak bürokratik kadronun önemine inanmışımdır. Sabah 9 akşam 5 olan yerleşmiş devlet mesaisi mantığında değil çalıştığı işyerini evi gibi kabul eden kendi işi kabul eden bir anlayışla görev yapan memur, amir ve müdür arkadaşlarımın olmasını hep hayal etmişimdir. İnşallah yanılmayacağız ve bu kadro o kadro olacaktır. Bu mantıkla çalışan, çalışacak bir kadro olmanızı görmek istiyorum, sizlerden bu performansı bekliyorum. Böylece kendiniz de kalben mutmain olursunuz, bu yoğun zamanınızdan şikâyetçi olan aileniz ve yakınlarımız da mutmain olur am en önemlisi yaşadığınız şehre, Yalova’mızda yaptığını eserlerle bu millet memnun olur, size dua eder, teşekkür eder. Sıradan bir değişiklik olmuşsa, olacaksa hiçbir anlamı yoktur. Ahmet gitmiş Mehmet gelmiş, aynı tas aynı hamam, değişen hiçbir şey yoksa kurumun sıkıntıları ve problemleri devam ediyorsa ne fark etmiştir. Göreve gelen arkadaşa sadece makam mı verilmiş olacaktır, asla bu düşünceleri reddediyoruz. Bu tür üzücü şeylerle karşılaşmak istemiyoruz. Çalıştığımız kurumlarda çalışma arkadaşlarınızla bir ekip olursanız; kurumunuzda bir ağabey, bir baba ve aynı zamanda o kurumun çalışanı olursanız başarılı olursunuz. Tepede oturan bir insan, öğrencisinin başını okşamayan bir müdür isek, çalışanının hastasından hatta cenazesinden haberi olmayan bir amir olursak çok büyük bir vebal altındasınız demektir. Ne kadar çabalasak ta başarılı olamayız. Sık sık personelinizle oturun, konuşun, dertleşin; onların daha moralli olmaları ve yüksek motivasyonda çalışmaları için en önemlisi yanlarında olduğunuzu hissettirin işte başarı o zaman gelecektir. Ulaşılmayan, yanaşılmayan, sert ve kırıcı olmaktan uzak durmalıyız, bu konularda özellikle hassasiyet göstermeliyiz.”KAMU ÇALIŞANLARINA DİSİPLİN SİLAHI YERİNE GÖNÜL SİLAHINI KULLANIN“Kamuda görev yaptığımız kişilere, sorumlu olduğumuz hizmet alan vatandaşlarımıza disiplin silahı ile değil, gönül silahı ile yaklaşmalıyız, sorumlu olduğumuz insanlarla gönül köprüleri kurmalıyız. Burayı bir aile, gönül topluluğu olarak görüyorum, bu samimi paylaşımları yapma gereği hissediyorum. Gel bakayım deyip dinlemezsek, nedir senin derdin demezsek kesip atarsak karşımızdakini kazanamayız. Hep empati yapmalıyız, karşımızdaki ya bizim evladımız, kardeşimiz, kendimiz olsa nasıl davranmak gerekir demeliyiz. Devletin verdiği bir takım zecri tedbirler, disiplin gibi yasal yöntemler belki en son hatta neredeyse hiç düşünmediğimiz yollar olmalıdır. Önce onu kazanmak, onun yükünü alma yolları ile gönlüne girebilmeliyiz. Çalışmalarımızı bu minvalde yaparsak çok daha güzel yerlere varırız.”KURUMLARARASI KOORDİNASYON ŞART“Kurumlarımız arasında hızlı ve etkili bir koordinasyon sağlamak zorundayız. Bazen bir görüş, kurumlarımız arası yazılı talep günler alabiliyor. Bürokrasi bazen ağır bir kamyon gibidir fakat biz onu vitesi kolayca yükselen seri bir otomobil haline getirmeliyiz. Gerekirse kendimiz gitmek suretiyle arayıp görüşerek, bizatihi hızlandırmamız gereken konularımız olmalıdır. Bu konuda yük ve sorumluluk sizlerin üzerinde, yavaşlamaları önlemek büyük ölçüde sizin elinizdedir. İşte bugünkü gibi zaman zaman bir araya gelerek, birbirimizi daha iyi tanımak ve birbirimizi daha iyi anlamak işimizi daha da kolaylaştıracaktır. Bu kamuya ve kamuda millete hizmette büyük bir adımdır. Bir bürokrat isterse bir işi 24 saatte de halledebilmektedir, 24 güne bile yayabilmektedir, yasal ve yetkiler dâhilinde mazeretleri de olabilir. Ama biz mazerete sığınmayalım, bizim mazeret hakkımız yok, biz bu ülkeye bu millete hizmet etme mecburiyetimiz var.”ADİL VE DÜRÜST OLMAK EN ÖNEMLİ İKİ İLKEMİZ OLMALIDIR“Görevlerimizde iki şeyi özellikle çok önemsemeliyiz. Adaletli, adil olmak ve dürüst olmak hassas noktamız olmalıdır. Birisi bireysel veya fikirsel olarak bir yanlış yapmışsa asla öç ve kinin esiri olmamalıyız, olmayacağız. Adaletsizliğe başvurmayacağız, adil olarak daha fazla kazanan asıl kazanan olacağız. Nereden geldiğimizi, nerede olduğumuzu çok iyi bilmeliyiz. Öğretmenlik yıllarımda son sınıfa gelmiş okul kapılarında, okul bahçesinde gözyaşı döken öğrencilerimi hatırlıyorum. Okul bahçesine başörtülü girdi diye hakarete maruz kalan öğrencilerimi çok iyi biliyorum. Ben okulun din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeniydim ve öğrencilerimin her zaman olduğu gibi üzüntülerinde yanındaydım, öyle de olmak zorundaydım. Tek suçları başörtülü olmalarıydı, suçu yan tarafa namaz kılmaya gitmekti, bunların hepsine zaman da bizler de şahit olduk. Ama sizler bu adaletsizlerin olmadığı şartlarda görevleriniz icra ediyorsunuz. Çünkü biz millet olarak, devlet olarak hamdolsun bu sıkıntıları aştık. İlköğretimden başlamak suretiyle isteyene inancını özgürce yaşama serbestliği getirdik. Çalışanlarımızın ve vatandaşlarımızın kamuda ibadet ve yaşam özgürlükleri var hangi tercihleri varsa onları serbestçe yaşayabiliyor. Bu ülkede bir zamanlar sokaklar kamusal alan olsun mu olmasın mı tartışması vardı. 28 Şubat sürecinde sokakta da başörtüsünü yasaklayalım mı diye bir düşünce, hesap vardı, gündeme gelmişti. Çok şükür başörtülü ile başını örtmeyen yan yanan bu millete, devlete hizmet etme imkânını, şerefini buldu. Bunlar kolay olmadı, bu imkanlara nasıl sahip olabildiğimizi ve bu günlere nasıl geldiğimizi iyice idrak etmeliyiz. Bu günlere gelmeyi borçlu olduğumuz insanlara gerekirse 24 saat çalışarak bedelini ödeyeceğiz. Bulunduğumuz yerlerde vatandaşımıza bizler de imkânlar sağlayacağız.” KURUMLARDAKİ İBADET YERLERİ, MESCİTLERİN ŞARTLARI İYİ OLMALI“Kamu çalışanlarımız ve o kurumdan hizmet alan insanımız hala namaz kılacak bir yere, mescide sahip değilse neden bu kadar cimriyiz? İbadet etmek isteyen yapsın orası tamam ama ona o imkânı verecek olan da sizlersiniz, bizleriz. Bodrumlarda, farelerin koştuğu mekânlarda ibadet olmaz, kimse kusura bakmasın. Makamlar en güzel yerlerde en güzel şartlarda olabiliyorsa ibadet etmek için belirleyeceğimiz yerlere de en az aynı önemi, değeri vermeliyiz. Kamu hizmetinin yanında bu imkânları da sağladığımız sürece demin söylediğim gibi bize bu imkânları verenlere görevlerimizi hakkıyla yapıyor olacağız. Ben sizler için gece gündüz koşuyorum, sorumlu olduğu ve çalıştığı kurumun, Yalova’mızın menfaatine olacak her isteğiniz için gereğini hızlı bir şekilde yapıyorum, yapmaya çalışıyorum. Kurumun fiziki imkanlarının yetersiz olduğunu söyleyene yeni yer ve imkanlar, destek ve ödenek noktasında ihtiyacı olana Ankara’dan gerekli yardımları yapıyoruz, yapılmasına vesile oluyoruz. Her türlü siyasi desteği, Milletvekiliniz olarak ve AK Parti teşkilatı olarak veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Sizin isteğiniz bizim isteğimiz, bizim isteğimi sizin isteğinizdir.”BENİM CUMHURBAŞKANI’MIN HAYATINA KASTEDEN PARALELLERE MÜSAMAHAKAR OLMAK YOK“Biz bu bütün güzel çalışmaları yapıyorsak başkaları, bazıları da size karşı girişimlerde olabiliyor. Ama bazen ne yapsanız da fayda etmeyenler olabiliyor. Dün aramızda olup ta yanımızda bizimle beraber olup ta aynı samimiyette olduğunu sandığımız ama aldandığımız bir kesim var ki onlar şimdi daha keskin sirke oldular. Paralele denen bu yapı artık kurumlarda uç vermenin, aktif olmanın yollarını arıyor, herkes kendisine bu noktada dikkat etsin. Benim Cumhurbaşkanı’mın hayatına kast eden bir zihniyete, yapılanmaya hiçbir arkadaşımın müsamahakâr davranmasını kabul etmeyiz, çok açık söylüyorum. Sahip olduğu haklar ve imkanlar işin başka bir boyutu ama fırsat verme, ön verme, tolerans tanıma ve yumuşak davranma konusunda taviz vermeyiz. 24 saat bu konunun üzerinde duran Cumhurbaşkanımız ve Başbakan’ımızdan biz farklı düşünürsek biraz önce ifade ettiğim bütün kazanımlarımızı yok saymış, hiç saymış oluruz. O zaman da en büyük yanlışı biz yapmış oluruz. Dolayısıyla bu kesim bütün gücüyle gayret gösteriyor. Yanınızda, çevrenizde olabilir ama biz neyin ne olduğunu çok iyi anladık. Bu ülkeye yanlışlık imkanını, ihanet imkanını kimse istismar ederek, elini kolunu sallayarak devam ettiremez. “BUGÜNE KADAR DARBELER HEP DIŞARIDAN GELİRDİ İLK KEZ İÇİMİZDEN TEŞEBBÜS OLDU“17 ve 25 Aralık süreci bu ülkenin tarihine not düşecektir. Biz darbeleri hep başka yerlerden bilirdik, yaşadık. Ama Cumhuriyet tarihinde ilk defa darbeyi kendi içimizden paralel bir zihniyetin tertiplediğini, ortaya koyduğunu gördük. Ama Cenab-ı Hak izin vermedi, inşallah vermeyecektir. Müdür, amir, çalışan ve sorumlu olduğunuz işyerlerinizde bu konuda özellikle hassasiyet göstermenizi istirham ediyorum.”BİR YİĞİT ÇIKTI ‘YETER SÖZ MİLLETİN’ DEDİ“Bu bütün anlattıklarımız ve başarılarımız siyasi başarı ve istikrarla geldi. Milletimiz çok çekti, çaresiz kaldı. 90’lı yıllarda sıkıntılı süreçlerde bir yiğit çıktı ve dedi ki: ‘Yeter söz milletindir’. Hamdolsun o siyasi başarı 2002 yılından beri 13 yıldır aralıksız devam ediyor, milletimize ne kadar teşekkür etsek azdır, o bakımdan yolumuza devam ediyoruz. Hepinize tekrar teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum, yolumuz açık olsun. Cenab-ı Hak yardımcımız olsun. Milletimize hizmet etme noktasında bizleri tökezletmesin inşallah; ayağımıza taş koymak isteyenlere fırsat vermesin. Milletimizin duasıyla ve desteğiyle, birbirimizin kardeşliğiyle yolumuza devam edelim. Unutmayalım ki bu başarılar sadece bu ülkede yaşayan vatandaşlarımızı ilgilendirmiyor, Etiyopya’dan Somali’ye kadar, Makedonya’dan Bosna Hersek’e kadar her taraftaki ülkemizden medet bekleyen mazlumları, mağdurlar bizi yakından takip ediyor. Bu yüzden daha iyisini başarmanın gayreti içerisinde olmalıyız.”

COŞKUN ,MEMURLARLA BİR ARAYA GELDİ
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Haberler
  2. Siyaset
  3. COŞKUN ,MEMURLARLA BİR ARAYA GELDİ

COŞKUN ,MEMURLARLA BİR ARAYA GELDİ

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AK Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun, Yalova Eğitim Bir Sen ve Memur Sen’in düzenlediği kahvaltıda sendika üyeleri, kamu kurum müdürleri ve amirleri, okul müdürleri ve memurlarla bir araya geldi. Konuşmasında önemli noktalara değindi, sendika üyelerine önemli açıklamalar yaptı.EĞİTİM BİR SEN YENİ YÖNETİMİ TEBRİK ETTİ“Önceki sendika başkanımız ve yeni sendika başkanımızla beraber önceki ve yeni yönetimlerini aramızda görüyorum, önceki yönetime ve önceki yönetimlere hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum, yerinde ziyaret edip hayırlı olsun desek te burada yeni sendika yönetimine de bir kez daha başarılar diliyorum. İnşallah, daha iyi hizmetleri daha güzel çalışmaları ve işleri Yalova’mız ve milletimiz adına yapmalarını diliyorum.”KAMU SORUMLULUĞUNDA MÜDÜR VE AMİRLERE ÖNEMLİ HATIRLATMALAR YAPTI“Sorumluluğunu aldığımız kamu görevleri gerçekten her şeyin üstünde ve ötesinde olmalıdır. Ben çok önemsiyor ve ciddiye alıyorum. Şahsi işlerinizi, ailevi işlerimizi ötelediğimiz, ertelediğimiz zaman bunun bedelini aile bireylerimizle birlikte sadece biz öderiz. Kamu sorumluluklarımızı ve görevimizi ertelediğimiz zaman onun bedelini yaşadığınız belde, ilçe, il öder, yaşadığınız ülke öder. Onun için kamu görevlerimiz bu denli önemli görevlerdir. Bazen bir şeyi zamanında yaptığınızda neticesi sizde çok etkili olamayabilir ama tersini düşünürsek yapmadığınız zaman onun neticesi nasıl etkiler, olayı böyle değerlendirmemiz gerekir. Bu yüzden milletimiz adına ne kadar önemli yerlerde olduğumuzun farkında olmalıyız. Bizden görev bekleyenlere bihakkın vermemiz gerekenleri vermek gibi bir mecburiyetin içerisindeyiz. Kamuda zaman zaman tabii ki değişiklikler, yenilikler olacak. Gidene farklı bir gözle gelene farklı bir gözle bakmayız, bakmamalıyız. Gidene teşekkür ederek, yaptıkları az çok bakılmaksızın hainlik etmediği, ihanet etmediği sürece, kötü bir iz bırakmadığı sürece herkes karınca kararınca bir şeyler yapmıştır. Gelene de destek veririz, dua ederiz, başarılı olması için her gerekeni yaparız, yapmalıyız. Yalova’mızda da bir hayli değişiklikler oldu. Yorulan arkadaşlarımız iyi olmalarına rağmen, belki kendi istekleri ile değişti, belki değişmesi gerekenler olduğu için değişti, yenilendi. Ama neticesinde burada bulunan kadro yeni bir heyecan, yeni bir kan, yeni bir can getirmesi için milletimize hizmet etmek için bir araya geldi. Aldığı bayrağı daha yukarılara taşımak gibi bir durumumuz, bir sorumluluğumuz var. Niyetimiz budur, bu olmalıdır. Yoksa hiçbir arkadaşımızla çıkar beklentisi içerisinde olarak, akraba ilişkileri gözeterek ne de başka bir duygusal yakınlık göstererek hareket etmedik, asla etmeyiz, edilmesine de müsaade etmeyiz. Sadece ve sadece daha güzeli, daha iyisi ve ilerisini nasıl elde ederiz düşüncesiyle hareket ederiz.”SİYASETTE VE BÜROKRASİDE BAŞARI EKİPLE GELİR“Siyasette bir ekip mantığının oluşmasını önemsemişimdir. Bir inanç birliği, ahlak birliği olan ama renkliliği, çeşidi ve farklılıkları da olan, değişik düşünceleri görüşen ama fikir birliği yapan ekip çalışması ile birbirimize güç veririz. Birbirimize saygı duyarak, birbirimizi kabullenme gibi bir anlayışımız ve mantığımızın olması gerekmektedir. Tek kırmızıçizgimiz birbirimizi itmemek, saygı sınırlarını aşmamak daha ötesinde birbirimizi yok saymaktır, bunların olması enerjimizi alır, başarımızı olumsuz etkiler. Siyasete girerken de bir şehri omuzlayacak bürokratik kadronun önemine inanmışımdır. Sabah 9 akşam 5 olan yerleşmiş devlet mesaisi mantığında değil çalıştığı işyerini evi gibi kabul eden kendi işi kabul eden bir anlayışla görev yapan memur, amir ve müdür arkadaşlarımın olmasını hep hayal etmişimdir. İnşallah yanılmayacağız ve bu kadro o kadro olacaktır. Bu mantıkla çalışan, çalışacak bir kadro olmanızı görmek istiyorum, sizlerden bu performansı bekliyorum. Böylece kendiniz de kalben mutmain olursunuz, bu yoğun zamanınızdan şikâyetçi olan aileniz ve yakınlarımız da mutmain olur am en önemlisi yaşadığınız şehre, Yalova’mızda yaptığını eserlerle bu millet memnun olur, size dua eder, teşekkür eder. Sıradan bir değişiklik olmuşsa, olacaksa hiçbir anlamı yoktur. Ahmet gitmiş Mehmet gelmiş, aynı tas aynı hamam, değişen hiçbir şey yoksa kurumun sıkıntıları ve problemleri devam ediyorsa ne fark etmiştir. Göreve gelen arkadaşa sadece makam mı verilmiş olacaktır, asla bu düşünceleri reddediyoruz. Bu tür üzücü şeylerle karşılaşmak istemiyoruz. Çalıştığımız kurumlarda çalışma arkadaşlarınızla bir ekip olursanız; kurumunuzda bir ağabey, bir baba ve aynı zamanda o kurumun çalışanı olursanız başarılı olursunuz. Tepede oturan bir insan, öğrencisinin başını okşamayan bir müdür isek, çalışanının hastasından hatta cenazesinden haberi olmayan bir amir olursak çok büyük bir vebal altındasınız demektir. Ne kadar çabalasak ta başarılı olamayız. Sık sık personelinizle oturun, konuşun, dertleşin; onların daha moralli olmaları ve yüksek motivasyonda çalışmaları için en önemlisi yanlarında olduğunuzu hissettirin işte başarı o zaman gelecektir. Ulaşılmayan, yanaşılmayan, sert ve kırıcı olmaktan uzak durmalıyız, bu konularda özellikle hassasiyet göstermeliyiz.”KAMU ÇALIŞANLARINA DİSİPLİN SİLAHI YERİNE GÖNÜL SİLAHINI KULLANIN“Kamuda görev yaptığımız kişilere, sorumlu olduğumuz hizmet alan vatandaşlarımıza disiplin silahı ile değil, gönül silahı ile yaklaşmalıyız, sorumlu olduğumuz insanlarla gönül köprüleri kurmalıyız. Burayı bir aile, gönül topluluğu olarak görüyorum, bu samimi paylaşımları yapma gereği hissediyorum. Gel bakayım deyip dinlemezsek, nedir senin derdin demezsek kesip atarsak karşımızdakini kazanamayız. Hep empati yapmalıyız, karşımızdaki ya bizim evladımız, kardeşimiz, kendimiz olsa nasıl davranmak gerekir demeliyiz. Devletin verdiği bir takım zecri tedbirler, disiplin gibi yasal yöntemler belki en son hatta neredeyse hiç düşünmediğimiz yollar olmalıdır. Önce onu kazanmak, onun yükünü alma yolları ile gönlüne girebilmeliyiz. Çalışmalarımızı bu minvalde yaparsak çok daha güzel yerlere varırız.”KURUMLARARASI KOORDİNASYON ŞART“Kurumlarımız arasında hızlı ve etkili bir koordinasyon sağlamak zorundayız. Bazen bir görüş, kurumlarımız arası yazılı talep günler alabiliyor. Bürokrasi bazen ağır bir kamyon gibidir fakat biz onu vitesi kolayca yükselen seri bir otomobil haline getirmeliyiz. Gerekirse kendimiz gitmek suretiyle arayıp görüşerek, bizatihi hızlandırmamız gereken konularımız olmalıdır. Bu konuda yük ve sorumluluk sizlerin üzerinde, yavaşlamaları önlemek büyük ölçüde sizin elinizdedir. İşte bugünkü gibi zaman zaman bir araya gelerek, birbirimizi daha iyi tanımak ve birbirimizi daha iyi anlamak işimizi daha da kolaylaştıracaktır. Bu kamuya ve kamuda millete hizmette büyük bir adımdır. Bir bürokrat isterse bir işi 24 saatte de halledebilmektedir, 24 güne bile yayabilmektedir, yasal ve yetkiler dâhilinde mazeretleri de olabilir. Ama biz mazerete sığınmayalım, bizim mazeret hakkımız yok, biz bu ülkeye bu millete hizmet etme mecburiyetimiz var.”ADİL VE DÜRÜST OLMAK EN ÖNEMLİ İKİ İLKEMİZ OLMALIDIR“Görevlerimizde iki şeyi özellikle çok önemsemeliyiz. Adaletli, adil olmak ve dürüst olmak hassas noktamız olmalıdır. Birisi bireysel veya fikirsel olarak bir yanlış yapmışsa asla öç ve kinin esiri olmamalıyız, olmayacağız. Adaletsizliğe başvurmayacağız, adil olarak daha fazla kazanan asıl kazanan olacağız. Nereden geldiğimizi, nerede olduğumuzu çok iyi bilmeliyiz. Öğretmenlik yıllarımda son sınıfa gelmiş okul kapılarında, okul bahçesinde gözyaşı döken öğrencilerimi hatırlıyorum. Okul bahçesine başörtülü girdi diye hakarete maruz kalan öğrencilerimi çok iyi biliyorum. Ben okulun din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeniydim ve öğrencilerimin her zaman olduğu gibi üzüntülerinde yanındaydım, öyle de olmak zorundaydım. Tek suçları başörtülü olmalarıydı, suçu yan tarafa namaz kılmaya gitmekti, bunların hepsine zaman da bizler de şahit olduk. Ama sizler bu adaletsizlerin olmadığı şartlarda görevleriniz icra ediyorsunuz. Çünkü biz millet olarak, devlet olarak hamdolsun bu sıkıntıları aştık. İlköğretimden başlamak suretiyle isteyene inancını özgürce yaşama serbestliği getirdik. Çalışanlarımızın ve vatandaşlarımızın kamuda ibadet ve yaşam özgürlükleri var hangi tercihleri varsa onları serbestçe yaşayabiliyor. Bu ülkede bir zamanlar sokaklar kamusal alan olsun mu olmasın mı tartışması vardı. 28 Şubat sürecinde sokakta da başörtüsünü yasaklayalım mı diye bir düşünce, hesap vardı, gündeme gelmişti. Çok şükür başörtülü ile başını örtmeyen yan yanan bu millete, devlete hizmet etme imkânını, şerefini buldu. Bunlar kolay olmadı, bu imkanlara nasıl sahip olabildiğimizi ve bu günlere nasıl geldiğimizi iyice idrak etmeliyiz. Bu günlere gelmeyi borçlu olduğumuz insanlara gerekirse 24 saat çalışarak bedelini ödeyeceğiz. Bulunduğumuz yerlerde vatandaşımıza bizler de imkânlar sağlayacağız.” KURUMLARDAKİ İBADET YERLERİ, MESCİTLERİN ŞARTLARI İYİ OLMALI“Kamu çalışanlarımız ve o kurumdan hizmet alan insanımız hala namaz kılacak bir yere, mescide sahip değilse neden bu kadar cimriyiz? İbadet etmek isteyen yapsın orası tamam ama ona o imkânı verecek olan da sizlersiniz, bizleriz. Bodrumlarda, farelerin koştuğu mekânlarda ibadet olmaz, kimse kusura bakmasın. Makamlar en güzel yerlerde en güzel şartlarda olabiliyorsa ibadet etmek için belirleyeceğimiz yerlere de en az aynı önemi, değeri vermeliyiz. Kamu hizmetinin yanında bu imkânları da sağladığımız sürece demin söylediğim gibi bize bu imkânları verenlere görevlerimizi hakkıyla yapıyor olacağız. Ben sizler için gece gündüz koşuyorum, sorumlu olduğu ve çalıştığı kurumun, Yalova’mızın menfaatine olacak her isteğiniz için gereğini hızlı bir şekilde yapıyorum, yapmaya çalışıyorum. Kurumun fiziki imkanlarının yetersiz olduğunu söyleyene yeni yer ve imkanlar, destek ve ödenek noktasında ihtiyacı olana Ankara’dan gerekli yardımları yapıyoruz, yapılmasına vesile oluyoruz. Her türlü siyasi desteği, Milletvekiliniz olarak ve AK Parti teşkilatı olarak veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Sizin isteğiniz bizim isteğimiz, bizim isteğimi sizin isteğinizdir.”BENİM CUMHURBAŞKANI’MIN HAYATINA KASTEDEN PARALELLERE MÜSAMAHAKAR OLMAK YOK“Biz bu bütün güzel çalışmaları yapıyorsak başkaları, bazıları da size karşı girişimlerde olabiliyor. Ama bazen ne yapsanız da fayda etmeyenler olabiliyor. Dün aramızda olup ta yanımızda bizimle beraber olup ta aynı samimiyette olduğunu sandığımız ama aldandığımız bir kesim var ki onlar şimdi daha keskin sirke oldular. Paralele denen bu yapı artık kurumlarda uç vermenin, aktif olmanın yollarını arıyor, herkes kendisine bu noktada dikkat etsin. Benim Cumhurbaşkanı’mın hayatına kast eden bir zihniyete, yapılanmaya hiçbir arkadaşımın müsamahakâr davranmasını kabul etmeyiz, çok açık söylüyorum. Sahip olduğu haklar ve imkanlar işin başka bir boyutu ama fırsat verme, ön verme, tolerans tanıma ve yumuşak davranma konusunda taviz vermeyiz. 24 saat bu konunun üzerinde duran Cumhurbaşkanımız ve Başbakan’ımızdan biz farklı düşünürsek biraz önce ifade ettiğim bütün kazanımlarımızı yok saymış, hiç saymış oluruz. O zaman da en büyük yanlışı biz yapmış oluruz. Dolayısıyla bu kesim bütün gücüyle gayret gösteriyor. Yanınızda, çevrenizde olabilir ama biz neyin ne olduğunu çok iyi anladık. Bu ülkeye yanlışlık imkanını, ihanet imkanını kimse istismar ederek, elini kolunu sallayarak devam ettiremez. “BUGÜNE KADAR DARBELER HEP DIŞARIDAN GELİRDİ İLK KEZ İÇİMİZDEN TEŞEBBÜS OLDU“17 ve 25 Aralık süreci bu ülkenin tarihine not düşecektir. Biz darbeleri hep başka yerlerden bilirdik, yaşadık. Ama Cumhuriyet tarihinde ilk defa darbeyi kendi içimizden paralel bir zihniyetin tertiplediğini, ortaya koyduğunu gördük. Ama Cenab-ı Hak izin vermedi, inşallah vermeyecektir. Müdür, amir, çalışan ve sorumlu olduğunuz işyerlerinizde bu konuda özellikle hassasiyet göstermenizi istirham ediyorum.”BİR YİĞİT ÇIKTI ‘YETER SÖZ MİLLETİN’ DEDİ“Bu bütün anlattıklarımız ve başarılarımız siyasi başarı ve istikrarla geldi. Milletimiz çok çekti, çaresiz kaldı. 90’lı yıllarda sıkıntılı süreçlerde bir yiğit çıktı ve dedi ki: ‘Yeter söz milletindir’. Hamdolsun o siyasi başarı 2002 yılından beri 13 yıldır aralıksız devam ediyor, milletimize ne kadar teşekkür etsek azdır, o bakımdan yolumuza devam ediyoruz. Hepinize tekrar teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum, yolumuz açık olsun. Cenab-ı Hak yardımcımız olsun. Milletimize hizmet etme noktasında bizleri tökezletmesin inşallah; ayağımıza taş koymak isteyenlere fırsat vermesin. Milletimizin duasıyla ve desteğiyle, birbirimizin kardeşliğiyle yolumuza devam edelim. Unutmayalım ki bu başarılar sadece bu ülkede yaşayan vatandaşlarımızı ilgilendirmiyor, Etiyopya’dan Somali’ye kadar, Makedonya’dan Bosna Hersek’e kadar her taraftaki ülkemizden medet bekleyen mazlumları, mağdurlar bizi yakından takip ediyor. Bu yüzden daha iyisini başarmanın gayreti içerisinde olmalıyız.”

COŞKUN ,MEMURLARLA BİR ARAYA GELDİ
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yalova Atakent Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin