Yalova Milletvekili ve CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, sınır ötesi operasyon tezkeresi oylaması öncesinde TBMM’de Kanal D Ana Haber Bülteninin sorularını yanıtladı. İnce, BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız’ın; Doğu bölgesinde kürt sorununun çözülmesi için Özerk Kürdistan’ın resmi dili Kürtçe olmalıdır, önerisi hakkında şöyle konuştu; “Bengi Yıldız, Valilerin, Kaymakamların kürtçe bilmediğini söylüyor ama, bence Bengi Yıldız’da eğitimi bilmiyor. Türkiye’de gün geçmiyor ki andımız söylensin mi söylenmesin mi? tartışılıyor, birkaç gün sonra da anadilde eğitim ne olacak? deniliyor. ABD’de her sabah ilkokuldaki çocuklar; ABD bayrağına bağlılığımı bildiriyorum, bu Cumhuriyet Tanrı’ya bağlı olarak sonsuza kadar yaşayacaktır, özgürlük ve adalet hepimize diye, buna benzer ve devamı olan bir ant söylerler. Dünyanın pek çok ülkesinde, ilköğretimden amaç beraberliklerimizi ortaya çıkarmaktır, bunları ortaya koymak lazımdır. Bunu bilen bilmeyen herkes konuşuyor. Kürtçenin öğrenilmesi başka birşey, kürtçe eğitim yapmak başka birşey. Yani bu ülkede kürtçe bilmek istermisiniz diye bana sorsanız, Evet bilmek isterdim. Bilmek bana birşey katarmıydı? Evet katardı. Bu ülkede bu coğrafyada kürtçe konuşan insanlar, bölgeler varsa, kürt kökenli yurttaşlarımız varsa, ben kürtçe bilmek isterim gerçekten. Keşke bilseydim. Ama dereler denize akar. Bu ülkede insanların yüzde 99’u Türkçe biliyor, böyle bir kolaylık varken, bıraktım başka şeyleri, batıdaki İnsanlara da kürtçemi öğreteceğiz? şimdi bununla mı uğraşacağız? İnsanlar işsizken, okullarımızda 60 kişilik sınıflar dururken, kürtçe öğretelim, öğrensinler. Ama eğitim dilimiz Türkçedir. Eğer biz Diyarbakır’da ki bir çocuğumuzu Kürtçe okutursak, o çocuk okuyup Doktor olduğunda, mesela Yalova’ya tayin olduğunda büyük sıkıntılar çekecektir. Bu tartışma çok uzun ve ayaküstü tartışılacak konu değildir.” İnce, sınır ötesi operasyon tezkeresi oylaması ile ilgili de şunları söyledi; “Yani Silahlı Kuvvetlerin, Kuzey Irak’a bir harekat amacıyla sınırlarımız dışına çıkışı tartışılıyor, Başbakan genel kurulda yok. Yani böylesine gayri ciddi bir yaklaşım, yuvarlak laflar, hiçbir bilgi sahibi olamadık. Yani MİT yetkilileri İmralı ile ne konuştu, Başbakan Şam’da ne konuştu, İçişleri Bakanı Barzani ile ne konuştu, Erbil’de ne gibi temaslar yaptı, bunlar nedir? Ben ana Muhalefet partisinin bir Milletvekili olarak, 8 yıldır bu parlemontada olan birisi olarak, hiçbirşey öğrenmedim. Yani buradaki amaç şudur, kamuoyuna şöyle birşey vermek istediler; biz bildiklerimizi muhalafetle paylaşıyoruz, toplumsal bir mutakabat arıyoruz, diye. Kamuoyunu yanıltmaktan başka hiçbir işe yaramamıştır bu. Kafası karışık bir hükümetle karşı karşıyayız. Yani terörle mücadelede biraz geçmişe dönüp bakarsak, neydi Toki dayanıklı karakol yapacaktı, terörle mücadele özel koordinatörü atanacaktı, üst kurul kurulacaktı, sınır kaydırması yapılacaktı, hani ne oldu?… Yani bu yasak savmaktan ibarettir. Terörle mücadele ediyoruz diye, bir taraftan böyle görüntü verip, öbür taraftan da yeni Anayasa ile sorunlarınızı çözeceğiz diyen, oy avcılığı peşinde olan, terörle mücadeleyi bir kenara itip, oy peşinde olan bir iktidar ile karşı karşıyayız.”
