Türkiye cumhuriyeti’nin kurucusu, Türk devriminin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 72. yılında sevgiyle ve özlemle anıyoruz. Atatürk, hem ülkemiz hem de mazlum ülkeler için bir aydınlanma, çağdaşlaşma önderidir. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra gerçekleştirdiği devrimler diğer ülkeler için de bir model olmuştur. Ulusal bağımsızlık sonrası önderinin amaçladığı çağdaş uygarlık düzeyine çıkmak, uluslar-devletler topluluğu içinde saygın, güçlü, onurlu, kalkınmasını, gelişmesini, özgür iradesi, bağımsız, ulusal yönlendirmesiyle gerçekleştirecek yeni bir Türk devleti yaratmaktır. Atatürk, batı anlayışında aklı, bilimi egemen kılan laik, halkçı, devrimci, özgürlükçü, ulusçu bir toplum ve devlet yönetimi öngörmüştür. Türk devriminin amacı Türk ulusunu özgürlükçü bir ortamda bağımsız olarak çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmaktır. Mustafa Kemal Atatürk, bu amaca ulaşmak için cumhuriyetçi, ulusçu, devletçi, laik ve devrimci bir düzen, bir yönetim ve yaşam biçimi ortaya koymuş, bunu uygulamaya çalışmış, gelecekte de bunun uygulanmasını istemiştir. Atatürk, ilke ve devrimlerine sahip çıkmak her Türk yurtseverinin görevidir. Atatürk’ün “ Benim iki eserim var, birincisi Türkiye Cumhuriyeti, ikincisi Cumhuriyet Halk Partisidir “ diyerek bizlere bıraktığı emanetlerine sahip çıkmak, devrimlerini sürdürmek bizim görevimizdir.
